İstanbul nüfus olarak sadece ülkemizin değil aynı zamanda Avrupa’nın da en büyük şehridir (Belediye sınırlarına göre hesaplandığında). Aynı zamanda dünyanın da en eski şehirlerinden biri olan İstanbul’da binlerce yıl önce yaşamış olan insan kalıntılarına rastlanmıştır. Yani dünyanın en eski yerleşim merkezlerinden birisidir. Dünyada hüküm süren hemen her uygarlığa başkentlik yapmış şehir, bir dünya başkenti olarak değerlendirilir. Şehir hiç çöküş yaşamamış, hep parlak dönemlerin şehri olmuştur. Büyükşehir’ e bağlı otuz dokuz adet ilçesi bulunur. Byzantion, Augusta Antonina, Nova Roma, Konstantinapolis, Konstantiniyye, İslambol kentin eski adlarındandır. Türkiye’nin incisi olarak adlandırılan şehrin güzellikleri anlatmakla bitmez. Yazları sıcak ve nemli, kışları soğuk ve yağışlı olan şehrin iklimi Karadeniz’den Akdeniz’e geçiş özelliklerini gösterir.
İstanbul ekonomik olarak Türkiye’nin başkentidir. Hem deniz, hem karayolunun merkezi konumundadır. Ülke ekonomisinin yüzde yirmisi bu şehirden karşılanmaktadır. Ülkenin en büyük sanayi merkezidir. Ticaret, sanayi, turizm başlıca gelir kaynaklarıdır. Tüm banka, haberleşme, görsel ve yazılı yayın organlarının merkezleri de İstanbul’dadır. Ayrıca ülkenin en çok turist alan şehridir. İstanbul Otelleri her kesime ve bütçeye göre farklı kesimlere hitap eder. Sanat dünyasının kalbi bu şehirde atar. Ülkenin ticari hayatı ve yaşam şartlarının birçoğu bu şehre göre düzenlenir. Yani yaptıkları veya yapmadıkları ile tüm ülkeye yön veren şehrin ekonomik olarak doğal başkent olması kaçınılmazdır.
Yıllık yaklaşık olarak 6 milyon yabancı ve bir o kadar da yerli turiste ev sahipliği yapan şehre en çok gelen yabancılar ise Almanlar olarak göze çarpıyor. Her millet ve her dinin esintilerini taşıyan İstanbul tam bir kozmopolit şehir olma özelliğini bu alanda da koruyor. Topkapı Sarayı, Sultanahmet Camii, Ayasofya Müzesi, Yerebatan Sarnıcı en çok ziyaret edilen yerlerin başında geliyor. İstanbul Otelleri aşağıdaki tüm yapılar için tanıtım kartları barındırır.
Topkapı Sarayı: Saray 1465-1478 yılları arasında Fatih Sultan Mehmet tarafından yaptırılmıştır. Yaklaşık üç yüz seksen yıl boyunca Osmanlı’nın merkezi olmuştur. Bab-ı Hümayun ( Saltanat Kapısı ), I.Avlu (Alay Meydanı ), II.Avlu ( Divan Meydanı ) III. Avlu ( Enderun Avlusu ), IV. Avlu ( Sofa-i Hümayun ), Babüsselam, Saray- ı Hümayun ve İç saray olarak bölümlendirilmiştir. Divan-ı Hümayun, Bağdat Köşkü, Harem ve Kutsal Emanetler en çok rağbet gören bölümleri arasındadır.
Sultanahmet Camisi: I. Ahmed tarafından yaptırılan caminin tüm mimarisi Mimar Sedefkâr Mehmet Ağa tarafından yapılmıştır. Mimar Sinan’ın yapı anlayışına göre tasarlanan cami 7 yılda tamamlanmıştır. Avrupalıların Mavi Cami olarak isimlendirdiği yapı cami, medrese, arasta, dükkânlar, sebiller, sıbyan mektebi, imarethane, hünkâr kasrı, çeşme, hamam, darüşşifa, türbe ve kiralık odalardan oluşan bir külliyedir. Sultanahmet Cami’sinin altı minaresi bulunur. Caminin bulunduğu mekân şehrin merkezlerinden biridir ve her gün binlerce ziyaretçi tarafından görülmektedir.
Ayasofya Müzesi: Büyük Kilise olarak adlandırılan yapı 532 yılında inşaatına başlanmış ve beş yıl gibi kısa bir süre zarfında Doğu Roma İmparatorluğu döneminde yaptırılmıştır. Cumhuriyet’in ilk yıllarında ( 1934 ) gerekli çalışmalar yapılarak müze yapılan eser, o tarihten beri halkın ziyaretine açılmıştır. Özellikle Hıristiyanların en çok ziyaret ettiği yapıların başında gelir.
Kapalıçarşı, Dolmabahçe Sarayı, Süleymaniye Camii, Yerebatan Sarnıcı, Kız Kulesi, Galata Kulesi, Mısır Çarşısı, İstiklal Caddesi, Yıldız Sarayı, İstanbul Arkeoloji Müzeleri, Eyüp Sultan Camii ve Türbesi, Ortaköy Camii, Yeni Cami, Türk ve İslam Eserleri Müzesi, Aya İrini Kilisesi, Çırağan Sarayı, Kariye Müzesi en çok ziyaret edilenler listesinin başlarında yer almaktadır.