Muğla’nın güneybatısında ve 124 kilometre mesafede yer alan Datça, Marmaris’e de 70 kilometre uzaklıkta bulunan şirin bir kıyı ilçesidir. Dünya Doğayı Koruma Vakfı (WWF) tarafından dünyada acil olarak korunması gereken 100 yer arasında gösterilen Datça yarımadası, eşsiz doğal güzellikleri ile sizi kendisine hayran bırakmayı başaracaktır. Datça’nın önemli özellikleri arasında el değmemiş koylara, zengin bir su altı yaşamına, renkli ve çeşitli bir bitki ve hayvan hayatına sahip olmasının yanında, binlerce yıla dayanan bir tarihe ev sahipliği yapması da bulunuyor. Kısacası tatilini Datça’da geçirmeyi tercih edenler, doğa eliyle ya da insan eliyle yaratılmış olan muhteşem güzelliklere tanık olmayı garantiliyorlar.
Datça otelleri genellikle işletmecilerin kendisinin sahip olduğu butik otellerden oluşuyor olsa da, çeşitli kalitelerde, farklı anlayışlarla ve değişik fiyatlarla hizmet veren oteller ya da pansiyonlar bulmakta zorlanmıyorsunuz. Genellikle plajlara yakın olan otellerde konaklayanlar, verilen hizmetten ve işletmecilerin yakın ilgilerinden memnun kaldıklarını belirtiyorlar.
Datça’da yapılacak şeyleri sıralamaya başladığınızda ise çok geniş bir alana ihtiyaç duymanız normaldir. Çünkü tarihteki birçok kişiliğin övgüyle söz ettiği ve Akdeniz ile Ege’nin muhteşem güzelliklerinin en iyilerini kendisinde toplayan Datça’da yapılacak şeylerin ve gezilecek yerlerin sonu gelmiyor. Sırf Türkiye’nin en lezzetli bademlerinin yetiştiği badem ağaçlarını ve ünlü kekik balının yapılmasını sağlayan ve arıların saf kekik özünü topladıkları kekiklerin kokusunu duymak için bile Datça’ya gelinebilir. Zaten bölgeyi ziyaret ettiğiniz sırada bölgenin güzelliklerine ilk elden şahit olmak amacıyla kısa yürüyüş programları yapmalısınız. Ki Datça’nın ünlü trekking parkurlarından faydalanmak ya da Palamutbükü Doğa Yürüyüşünü değerlendirmek gibi seçeneklerin bölgeye gelen turistlerin gözde aktiviteleri arasında olduğunu belirtmek gerekir.
Datça’daki turistlerin tercih ettiği aktiviteler arasında bölgenin eşsiz güzellikteki koylarını ve büklerini keşfetmek de bulunuyor. Bu seçeneği tekne turlarından faydalanarak deneyebileceğiniz gibi, Datça merkeze çok yakın mesafede bulunan, yürüyerek yarım saat içinde ulaşabileceğiniz koylara gitmeyi de tercih edebilirsiniz. Böylece çok güzel doğal ortamlarda ve sakin bir şekilde denize girme, güneşlenme ve dilerseniz su altı güzelliklerini inceleme şansını bulabilirsiniz. Hayıtbükü, Palamutbükü, Kızılbük gibi seçenekler bu gezilerinizin rotaları olabilir. Tabi bu koylarda bulunan küçük ve sevimli restoranlarda bölgenin ünlü otları ile yapılan yemekleri, zeytinyağlıları, lokma tatlısını ve çeşitli ürünleri tatma, batan güneşe karşı bir kadeh şarap içme fırsatınız da olacaktır. Bölgedeki diğer doğal güzellikler arasına Kızlanaltı Plajı, Ekin Plajı, Emel Sayın Koyu, Çatı Koyu, Bencik Koyu, Taşlık Plajı, Kızlan Köyü gibi yerler de eklenebilir. Bölgedeki koyların çoğu koruma altında bulunurken, plajların da hemen hepsi mavi bayrak sahibi olan plajlar olarak dikkat çekmeyi başarıyorlar.
Datça’ya giden kişiler, çok önemli tarihi kalıntılara şahit olmayı ve kültür turizminden de pay almayı garantilemiş olacaklar. Bölgede gün ışığına çıkartılan tarihi eserlerin bazılarının yaşı 4 bin yıl öncesine dayanıyor. Dolayısıyla Datça’da çok önemli tarihi kalıntıları, tarihi ederleri görebileceksiniz. Bunların başında ünlü Knidos Antik Kenti geliyor. Dorlar tarafından kurulan ve o dönemlerde dünyanın en büyük ve en önemli kentleri arasında yer alan Knidos Antik Kenti, Demeter Mabedi, 8 bin kişilik antik tiyatrosu, ünlü güneş saati gibi birçok önemli tarihi esere ev sahipliği yapıyor. Buraya oldukça yakın bir mesafede bulunan Datça Apollon Tapınağı da mutlaka ziyaret edilmesi gereken tarihi eserler arasında bulunmaktadır. Antik kentin ve Apollon Tapınağı’nın bulunduğu Deveboynu Yarımadası’na gidenlerin uğraması gereken noktalardan birisi de Deveboynu Feneri olarak gösterilebilir.